İş Müfettişleri Derneği adına sunum yapan İş Müfettişi Ali İhsan Öztürk Turizmde Emek Profili ana başlığında; turizm sektörünün yapısı, Antalya ölçeğinde turizmde emek profili, işçilerin eğitim durumları, eğitim seviyesi tespiti ve eğitim seviyesinin yüksek olmayışının nedenleri, sektörde çalışanların yaş durumları, genç istihdama yönelinme nedenleri, kıdem durumları, mevsimlik çalışmanın yarattığı temel olumsuzluklar, ek gelir durumu, medeni durum, mesleklere göre kıyaslama, lojman ve servisten faydalanma durumu, sendikal örgütlülük durumu, örgütlenmenin yetersizliği analizleri hakkında bilgi verdi. Değerlendirmede ise;
Sektörün temel sorunlarının başında mevsimlik çalışmanın geldiği, bu çalışma tipinin yarattığı olumsuzlukları giderici önlemlerin alınması gerektiği, sektörün eğitim seviyesinin beklentileri karşılamadığı, eğitim seviyesinin yükseltilmesinin kaçınılmaz olduğu, memnun misafir için mutlu çalışan olması gerektiği, mutlu çalışan yaratmanın temelinde de ; ücret politikası, çalışma koşullarının
iyileştirilmesi, uzun süreli çalışma saatlerinden vazgeçme, çalışanlara kariyer yapma imkanının verilmesi ve bunun sağlanmasında objektif kriterlerin oluşturulması, çalışanların önerilerinin dikkate alınması ve yönetimde söz sahibi olma imkanlarının sağlanması, eşit davranma ilkesinin en geniş haliyle uygulanması ; bu hususlar için işletmelerin oda fiyat artırımının kaçınılmaz olduğundan haksız rekabetlerin önlenmesi ve ekonomik teşvikler sağlanması gerekliliğini vurguladı.
İNKAY Başkanı Talat Kanbir Turizmde kalifiye eleman arayışları adlı sunumunda TURAD’ın yüksek öğrenimde okuyan öğrencilerin turizm sektöründe okuyanlar yönünden yaptığı araştırma bulgularını paylaşarak, mutlu çalışanın önemine dikkat çekti.
ALTİD Başkanı Güner, TÜROFED olarak Çalışma Bakanlığı’na bir rapor sunulduğunu, “iş bitiş saatleri, serviste geçen süre” nin mesai saatine sayılıp sayılmadığı, fazla çalışma konusu, günlük çalışma ve dinlenme sürelerinin “ uygun araçlarla duyurulması”, ücret pusulasının e-posta şeklinde uygulaması konularına açıklık getirilmesini isteyerek aslında 4857 Sayılı İş Kanunu, turizm sektörü çalışma hayatının ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veremediği gerçeğinden hareketle, turizme veya daha genel anlamıyla “Hizmet Sektörüne” özgü bir yasal düzenleme ihtiyacı bulunduğuna değindi.